M.G. Tanimi



MYASTHENİA GRAVİS NEDİR?


Myasthenia Gravis (MG), Yunanca ve Latince kelimelerdir ve siddetli kas zayifligi anlamina gelmektedir.
MG otoimmun (kendi dokusundaki antijenleri yabanci madde gibi görerek antikor üreten) bir hastaliktir.
MG'de en karakteristik özellik istemli kaslarin hareketlerindeki zayiflama ve azalmadir.
Istemli kaslardan göz kapaklarinin hareketini saglayanlar; konusma, çigneme, yutkunma,
öksürme ve yüz ifadesine yardimci olan kas gruplari en sik olarak etkilenenlerdir.
Istemsiz kalp kaslarinin, bagirsaklarimizdaki düz kas gruplarinin, kan damarlari ve uterusun MG ile ilgisi yoktur.
Istemli kaslarimiz beynimizden kaynaklanan sinir uyarimlari ile kontrol edilirler.
Bu sinir uyarimlari beyinden kaslara uzun bir seyahat sonrasinda kas liflerine ulasir.
Sinir uçlariyla kas liflerininin birlesiminde özel bir nokta var olup bu noktaya nöromuskuler baglanti adi verilir.
Beyinden sinir uçlarina iletim tamamlaninca asetilkolin adi verilen bir kimyasal salgilanir.
Asetilkolin nöromuskuler baglanti noktasindan lifler boyunca pekçok reseptörle bulusacagi noktalara seyahat eder.
Asetilkolin yeterince reseptörü uyararak aktif hale getirdiginde ise istemli kaslarin hareketini yapmasi saglanir.
MG de bu reseptörlerin oraninda % 80 azalma olur.
Bu azalma ise vücudun asetilkolin'i yabanci madde olarak tanimlayip antikorlar üretip reseptörleri yikimlamasindan kaynaklanir.
Antikorlar bagisiklik sisteminde çok önemli yer tutan protein yapisinda maddelerdir.
Normal olarak vucuda yabanci olan ve antijen adi verilen protein gruplarina saldirarak etkin olurlar.
Bakteriler ve viruslar bu grup yabanci maddelere örnektir.
Iste tam da anlasilamayan nedenlerle MG de nöromuskuler baglantilarin reseptörlerine karsi antikorlar üretilir.
MG'li hastalarin çogunda bu antikorlar kanda kolayca bulunabilmektedir.
Antikorlar ise vucudun yeniden bu reseptörleri üretmesinden çok daha kisa sürede onlari tahrip etmektedir.
Bu yüzden de asetilkolin kaslari aktive edecek firsati bulamamakta kas zayifligiyla karakterize MG ortaya çikmaktadir.
MG nöromuskuler iletim bozukluklarinin en önemli olanlarindan birtanesi olup
sonradan kazanilmis bir hastaliktir ve sadece bazi vakalarda genetik baglantilar görülmüstür.
Hastalikla ilgili ülkemizde tam bir istatistiki deger bulunmamaktadir.
Ancak ABD' de yaklasik olarak her 100.000 kisiden 14 kiside oldugu ve toplam 36.000 kiside bu hastaligin varligi bilinmektedir.
Çalismalar kadinlarda hastalik oraninin erkeklerden daha fazla oldugunu gösermektedir.
Kadinlarda daha çok ikinci ve üçüncü dönemlerde erkeklerde ise yedinci ve sekizinci dönemlerde varligina rastlanmakla birlikte bulgularin giderek degistigi gözlenmektedir.
MG dünyanin her yerinde ve varolan her etnik grupta görülebilen bir hastaliktir.
Varligina yeni dogandan dokuzuncu döneme dek rastlanabilmektedir.
Çok nadir olarak hiçbir sekilde MG ile ilgisi olmayan anneden noromuskuler iletimleri genetik
olarak bozuk olan ve myastenik belirtilere sahip çocuklar dogabilir ki bu duruma
''konjenital myasthenia '' (dogustan varolan myasteni) denir.
Ayrica MG li anneden dogmus çocuklarda
''neonatal myasthenia'' (yeni dogan bebek myastenisi) bulgularina
-yani emmede zorlanma ve solunumda güçlük gibi- geçici olarak rastlanmakla birlikte bu durum ilerleyen birkaç ay içinde kaybolacaktir.
Konuyla ilgili çok ayrintili belgeler veya arastirmalar ne yazik ki bulunmamaktadir.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol